Fransız – Türk Pak Güç Zirvesi  bölüm devlerini buluşturdu

sektör devlerini buluşturdu

“Fransız – Türk Pak Güç Zirvesi”, Fransa ve Türkiye ortasında güç bölümünde iş birliklerini ve ortak yatırımları teşvik etmek gayesiyle, Türk-Fransız Ticaret Derneği ve Rönesans Enerji iş birliğinde dün (12 Aralık 2023) gerçekleşti. Tepede Memleketler arası Güç Ajansı Lideri Fatih Birol da bir konuşma yaptı.

Fransız-Türk Pak Güç Zirvesi’nde daha yeterli bir gelecek bildirisi veren Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Isabella Dumont, Fransız ve Türk şirketler ortasındaki iş iştirakinin yalnızca rüzgar, güneş ve su ile sonlu olmadığını belirtti. Fransız şirketlerinin, Türkiye’nin potansiyelinin farkında olduğunu ve Türkiye’ye değerli yatırımlar yaptığını söz eden Dumont, “Temmuz ayında gerçekleşen Total Energies ile Rönesans Holding ortasındaki paydaşlığın altını çizmek istiyorum. Bu ittifakın Türkiye’ye yenilenebilir güç alanında kıymetli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Türkiye ve Fransa ortasındaki iklim mutabakatı da çok değerli bir bahis. Bu mutabakat, yenilenebilir güç teşebbüslerinin yanı sıra güç verimliliğinin artırılması ve gücün karbonizasyonunu da kapsıyor. Fransa’nın buradaki katkısı yalnızca finansal değil, teknik yardım ve iş birliklerini de kapsıyor. Daha yeşil bir dünya için katkı sunmak en büyük hedefimiz. Bu tepenin, Fransa ve Türkiye ortasındaki güçlü bağı daha da kuvvetlendireceğine ve değerli iş birliklerinin tohumlarının burada atılacağından inanıyorum” diye konuştu. 

ENERJİ BÖLÜMÜNDE ÇOK SÜRATLİ BİR DÖNÜŞÜM VAR

Uluslararası Güç Ajansı Lideri Fatih Birol ise güç bölümünde çok süratli bir dönüşüm yaşandığını, şirketlerin, yatırımcıların hatta devletlerin bu değişime ayak uyduramamaları durumunda değerli fırsatlar kaçırabileceklerini ve büyük riskler alacaklarını vurguladı. Tüm dünyada yenilenebilir güç santrallerinin süratle kurulduğuna dikkat çeken Fatih Birol, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Temiz gücün ve pak güç kaynaklarının, önümüzdeki yıllarda bölümü belirleyeceğine kuşku yok.  Bunun nedeni aslında tek başına iklim değişikliği değil; hem maliyet hem de güç güvenliği açısından yenilenebilir güç en düzgün metot olarak karşımıza çıkıyor. 2015’te pak güç yatırımları tüm dünyada yaklaşık 1 trilyon dolarken, şu anda bu sayı 2 trilyon dolara ulaşmış durumda… Fosil yakıt yatırımları ise 2015 yılında olduğu üzere bugün de 1 trilyon dolar. Ulaşım dalında de kıymetli bir dönüşüm yaşanıyor ve önemli bir modifikasyon kelam konusu. Üç yıl evvel satılan 25 arabadan yalnızca biri elektrikliyken, bu yıl sayılara baktığımızda satılan 5 arabadan birinin elektrikli olduğunu görüyoruz. Yapılan hesaplamalar, çok kısa bir devir sonra satılan iki araçtan birinin elektrikli olacağını gösteriyor.” 

Türkiye ve Fransa’nın pak güç konusunu birlikte ele almasından duyduğu memnuniyeti de lisana getiren Fatih Birol, “Yenilenebilir güç potansiyeli açısından epeyce güçlü olan Türkiye’de jeotermal ve biyoenerji alanında potansiyelin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu bahiste yanlışsız adımlar da atılıyor. Off-shore yani deniz üstü rüzgar güç santralleri konusu da çok kıymetli. Fransa bu mevzuyu ciddiye alıyor ve Türkiye’ de de büyük bir potansiyel var. Türkiye ve Fransa’nın güç verimliliği alanında da birbirinden yararlanacağına inanıyorum. Bunun yanı sıra pak güç ekipmanları, yani güneş panelleri, rüzgar türbinleri üzere ekipmanların üretilmesinde iki ülkenin başarılı işlere imza atacağını düşünüyorum” diye konuştu. 

İŞ BİRLİĞİ FIRSATLARINI ARTTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Türk-Fransız Ticaret Derneği Lideri Frank Mereyde, bu yıl birincisi düzenlenen Doruğun Türkiye-Fransa-AB üçgeninde yenilenebilir güç dalında iş birliklerinin teşvik edilmesi noktasında büyük değer taşıdığını belirtti. Yeşil dönüşüm ve yeşil güç kaynaklarının kullanımı noktasında küresel amaçların tüm iş dünyasının ajandasında öncelikli yer aldığını tabir eden Mereyde, bu amaçlara ulaşmak için milletlerarası iş birliklerinin güçlü bir rol oynadığını kaydetti. Türkiye’nin Ulusal Güç Planı kapsamında, 2053 yılına kadar toplam birincil güç tüketiminde yenilenebilir güç kaynaklarının hissesinin yüzde 50’ye çıkarılmasının hedeflendiğini hatırlatan Frank Mereyde, Fransa’nın ise Paris İklim Mutabakatı kapsamında, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar en az yüzde 55 oranında azaltmayı, 2050 yılına kadar da sıfırlamayı hedeflediğini kelamlarına ekledi. Bu süreçte, Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği ve ilgili paydaş kurumların katkılarıyla Fransız Ticaret Odası olarak, Türk ve Fransız teknoloji ve uzmanlıklarını, ortak finansman modelleri ile bir ortaya getirerek iş birliği fırsatlarını arttırmayı hedeflediklerini vurgulayan Mereyde, ‘’Türkiye ve Fransa’nın yenilikçi teşebbüsleri ile ortaya çıkacak yeni ekonomik sistemde yeşil dönüşümün global şampiyonları olarak ortaya çıkabileceklerine inanıyorum’’ dedi.

BEŞ YILDA 2.000 MW’LIK YEŞİL GÜÇ YATIRIMI YAPMAYI HEDEFLİYORUZ

Rönesans Güç İdare Heyeti Üyesi Emre Hatem, tepe kapsamında düzenlenen Yeşil Finansman panelinde yaptığı konuşmada, Fransa ve Türkiye ortasındaki iş birliği sayesinde yeşil güce yapılan yatırımların hem dal hem iki ülke hem de dünyamız için çok pahalı olduğunu söyledi. Temmuz ayında Rönesans Holding ile Total Energies’in Rönesans Enerji’de gerçekleştirdiği iştiraki hatırlatan Emre Hatem, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bu paydaşlık ile Rönesans Güç, Rönesans Holding ve TotalEnergies’in (yüzde 50-50) paydaşlığı çatısı altında faaliyetlerini sürdürmeye başladı. İştirakin çabucak sonrasında da Türkiye’nin en büyük 3 yeşil güç şirketinden biri olma maksadımız doğrultusunda birinci yatırımımız olan 189 MW’lık rüzgar gücü yatırımı için Heitkamp Industrial Solutions GmbH ve Nordex Küme ile muahedeye vardık. Rönesans Güç olarak Türkiye Ulusal Güç Planı’ndaki 2028 yılına kadar gerçekleştirilmesi öngörülen yeşil güç yatırımlarının yaklaşık yüzde 7’sini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz beş yılda 2.000 MW’a denk gelen 2 milyar Euro’luk yeşil güç yatırımı yapmak. Bu yatırımlar sayesinde yılda yaklaşık 1 milyar metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçmiş olacağımız gibi 3,5 milyon ton sera gazı emisyonundan kurtulacağız.”