Boyut, Form Ve Renk Değiştiren Cilt Lekelerine Dikkat: Kolay Bir Leke Olmayabilir
Cilt lekelerinin farklı faktörlerin tesiriyle ortaya çıkabileceğini ve kimi tip lekelerin ciddiye alınması gerektiğini söyleyen Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Aliye Sevdem Gülcan, boyut, form ve renk değiştiren cilt lekelerine karşı uyardı. Birtakım lekelerin cilt kanserinin habercisi olabileceğini tabir eden Dr. Aliye Sevdem Gülcan, “Eğer cildinizdeki kolay bir güneş lekesi boyut, biçim ve renk değiştiriyorsa kesinlikle dermatoloji uzmanı bir doktora gitmeniz gerekiyor. Her leke kolay bir leke olmayabilir ve cilt kanserinin bir işareti olabilir. Bazen şahıslar, bu tip önemli lekeleri hoşluk merkezlerinde tedavi ettirmeye çalışıyorlar ve iş işten geçmiş oluyor” ihtarında bulundu.
Güneş maruziyeti, genetik faktörler, hormonal dengesizlikler ve cilde uygulanan denetimsiz süreçlerin cilt lekelerine sebebiyet verebileceğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Aliye Sevdem Gülcan, uzman olmayan ellerde yapılan süreçlere karşı ihtarlarda bulundu. Doktorlar dışında uzman olmayan bireyler tarafından yapılan süreçlerin çok daha berbat sonuçlara yol açabileceğine işaret eden Dr. Gülcan, risk faktörleri ve leke tedavisinde bireye özel uygulanan süreçler hakkında bilgi verdi.
“YÜZ BÖLGESİNE YAPILAN AĞDA VE KİMYASAL PEELİNG CİLT LEKELERİNE SEBEP OLABİLİYOR”
Cilde rengini veren melanin pigmentinin denetimsiz formda çoğalması sonucunda cilt lekelerinin oluştuğunu söyleyen Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Aliye Sevdem Gülcan, “Cilt lekelerinin oluşmasında tetikleyici birkaç risk faktörü bulunuyor. En değerli risk faktörlerinden biri güneş maruziyeti, yani ultraviyole ışık. Bunun dışında cilde verdiğimiz denetimsiz hasarlar da lekelere sebebiyet veriyor. Yüz bölgesine yapılan ağda, hoşluk merkezlerinde yapılan dermapen, kimyasal peeling üzere süreçlerin denetimsiz yapılması da cilt lekelerine neden olabiliyor. Bunun dışında doğum denetim hapları üzere kimi ilaçların kullanımı ile gebeliğin sebep olduğu kimi hormonal durumlar da cilt lekelerine oluşmasında etken olabiliyor” dedi.
UZMAN OLMAYAN ELLERDE YAPILAN SÜREÇLER GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN SONUÇLARA YOL AÇABİLİR”
“Düşük bütçeler nedeniyle süreç yaptırılmasındansa hiç yapılmamasını öneririm” diyen Dr. Aliye Sevdem Gülcan, kelamlarına şöyle devam etti: “Bunun yerine cildinizi güneşten müdafaanız çok daha yararlı olacaktır. Cilt lekelerine karşı yapılan süreçlerin alanında uzman doktorlar tarafından yapılmasını tavsiye ediyorum. Zira uzman olmayan tabipler dışında yapılan süreçler çok daha makus sonuçlara yol açabiliyor. Örneğin geçtiğimiz gün bize bir hasta geldi. Hoşluk merkezinde kimyasal peeling yaptırmış ve hoşluk merkezindeki bireyler üç gün boyuncu yüzünü yıkamaması gerektiğini söylemiş. Bunun sonucunda da yüzünde inanılmaz bir leke oluşmuştu. Bu biçimde daha az maliyetli diye yaptırılan süreçler sonrasında maliyetli çok daha yüksek olan bir sürece neden oluyor. En kıymetlisi de bilinçsiz süreçler sonrasında bazen ciltte geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlar yaşanabilmesi.”
“SİGARA VE MAKUS BESLENME CİLT LEKELERİNE MEYİLLİ HALE GETİRİYOR”
Beslenme faktörünün cilt lekeleriyle direkt bir münasebeti olmadığını belirten Gülcan, “Kötü ve sıhhatsiz beslenme sonucunda bedenimizdeki iltihap ve oksidasyon bizi cilt lekelerine daha meyilli bir hale getiriyor. Sigara da çok değerli bir faktör. Sigara bedende inflamasyonu artırıyor ve cilt lekelerine karşı yatkınlığı tetikliyor. Başka yandan su tüketimi her şeyde olduğu üzere cildimiz için de son derece kıymetli. Bu nedenle bol bol su tüketilmesini öneriyorum“ diye konuştu.
“HER LEKE KOLAY BİR LEKE OLMAYABİLİR”
Ciltteki birtakım lekeleri ciddiye almak gerektiğini söz eden Dr. Aliye Sevdem Gülcan, açıklamasının devamında şu tabirleri kullandı: “Lekeden lekeye çok fark var. Birtakım lekeler cilt kanserinin belirtisi olabiliyor. Şayet cildinizdeki kolay bir güneş lekesi boyut, hal ve renk değiştiriyorsa kesinlikle dermatoloji uzmanına başvurmak gerekiyor. Yapılan birinci inceleme sonrasında şayet önemli ve tehlikeli bir sorun tespit edilirse patolojik inceleme gerekebiliyor. Kısaca her leke kolay bir leke olmayabilir ve cilt kanserinin bir işareti olabilir.”
“LEKE, KRONİK BİR HASTALIKTIR; TEKRARLAYABİLİR”
Hamilelik devrinde melazma denilen cilt lekelerine rastladıklarını anlatan Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Aliye Sevdem Gülcan, “Bu lekeler, hormonal faktörler sonucu ortaya çıkan lekelerdir. Doğum denetim haplarının kullanımı da bu lekeleri tetikliyor. Hamilelik devrinde güneşten korunma dışında cilt lekelerine karşı tedavi önermiyoruz. Hamilelik sonrası tedaviye başlayabiliyoruz. Leke tedavisinde elimiz güçlü. Ama şunu güzel bilmek gerekiyor. Leke tıpkı şeker hastalığı üzere kronik bir hastalıktır. Bu nedenle tedavinin sistemli bir biçimde uygulanması son derece kıymet arz ediyor. Zira melazma, ekseriyetle tekrarlıyor. Hamilelikte görülen melazmadan tek bir seferde yapılan süreçle kurtulmak mümkün değil. Toplumsal medyada bu istikamette de yanlış bir algı var” diye konuştu.
“ERGENLİK PERİYODUNDAKİ DERİN SİVİLCELER TEDAVİ EDİLMEZSE LEKE BIRAKABİLİR”
Ergenlik periyodundaki sivilcelerin de ciltte leke oluşumuna neden olabileceğini belirten Dr. Aliye Sevdem Gülcan, “Ergenlik devrinde görülen sivilceler konusunda ailelerin tedaviye gerek olmadığı tarafında genel bir yanılgısı oluyor. Fakat tedaviye kesinlikle erken periyotta başlanması gerekiyor. Şayet tedaviye geç kalınırsa nodülokistik dediğimiz derin sivilceler ciltte leke bırakabilir. Ergenlik devrinde görülen sivilcelerle mutlaka oynanmamalı ve güneş maruziyetine karşı tedbir alınmalıdır.” halinde konuştu.
“LEKEYE VE BİREYE NAZARAN TEDAVİ PLANLANMALIDIR”
Leke tedavisinin bireye özel olduğunu ve lekenin tipine nazaran değişkenlik gösterdiğini de kelamlarına ekleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Aliye Sevdem Gülcan, şu bilgileri paylaştı:
“Lekenin tipine nazaran tedavi yolu de değişiyor. Lentigo dediğimiz güneş lekelerinde broad band light (BBL) dediğimiz lazerden çok önemli yarar görüyoruz. Ortalama 3 hafta orta ile yapılan 3 seansla güneş lekelerinde besbelli azalma görebiliyoruz. Bunun dışında hamilelik devrinde rastlanan melazma dediğimiz lekelerde daha çok mezoterapilerden (cilt içine yapılan vitamin enjeksiyonları), enzimatik peeling tedavilerinden yarar görüyoruz. Tıpkı vakitte deri bariyerini kuvvetlendirmek ve deride kolajen üretimini arttırıp melanin sentezini baskılamak emeliyle fraksiyonel lazer ve mikroiğneli radyofrekans öteki bilinen ismiyle altın iğne de sıklıkla kullandığımız tedavi usulleri ortasında yer alıyor. Leke tedavisi şahsa özel yapılan bir uygulamadır. Tedavinin uzunluğu ve seans sıklığı lekenin tipine nazaran farklılık gösteriyor. Her tedavi her lekeye düzgün gelmez. Hastaların bir uzmana müracaattan rastgele bir krem kullanarak konutta tedavi uygulamasını katiyetle önermiyoruz. Leke bir hastalık ve bunun tedavisinin uzmanlar tarafından yapılması gerekiyor. Toplumsal medya fenomenlerinin eser teklifleriyle hareket edilmesi de bu manada gerçek değil.”
“CİLT LEKELERİNDE GENETİK KIYMETLİ BİR FAKTÖR”
Özellikle melazma olarak isimlendirilen cilt lekelerinde genetiğin son derece kıymetli bir faktör olduğunu söyleyen Gülcan, “Şu an bu bahiste gen tedavisine yönelik çalışmalar da yapılıyor. Bu işin kesin tahlili de bu çalışmalar sonucunda bulunacak” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
