Dünyada ve Türkiye’de her yaştan insanları pençesine alan uyuşturucu unsur bağımlılığı tedavilerinde yeni gelişmelere dikkat çeken uzmanlar, vücuda uyuşturucu girdiğinde tesirini göstermeyerek kişinin bağımlılığa geri dönmesini engeleyen depo enjeksiyon tedavilerinin başarılı sonuçlar verdiğini söylüyor. Psikiyatri Uzmanı ve AMATEM Kliniğinden Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, uzun periyodik iğne tedavisinde bağımlı kişinin her gün ilaç almak zorunda kalmadığını lisana getirerek, böylelikle kişinin 3 ayda bir bu aşının ya da iğnenin yapılmasıyla uyuşturucu unsurdan uzak kalmasının sağlandığını tabir etti.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı ve AMATEM Kliniğinden Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, bağımlılıkta kullanılan tedavi formülleri hakkında bilgi vererek, merak edilenleri anlattı.
İmplant ve çip tedavilerine nazaran daha pratik
Bağımlılıkta aşı ve iğne tedavilerinin birinin Nalmefen Consta, oburunun de Vanokserin Consta olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, şunları kaydetti:
“Bu tedaviler aslında halk ortasında daha çok çip tedavisi olarak biliniyor. İmplant ve çip tedavilerinin yerini aşı ve iğne tedavisi denilen, ilaç teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan yeni tedaviler aldı. Pekala, bu tedavilerin avantajı ne? Öbür implant, çip tedavilerinde cerrahi bir süreç gerekiyor. Yani çipi kişinin bedeninde, bilhassa karın bölgesine yerleştirmek gerekiyor. Bu tedavide ilaç yavaş yavaş bedene yayılıyor ve bir cerrahi süreç muhtaçlığı kelam konusu. Ama yeni tedavilerde kısa bir enjeksiyon uygulamasıyla bedende bu ilaçların bulunmasını sağlamak çok daha kolay hale geldi.”
3 ayda bir uygulanan enjeksiyon ile bağımlılıktan uzak kalınması sağlanabiliyor
İlaç teknolojilerinin gelişmesiyle önümüze büyük bir fırsat ve avantaj olarak çıkan bu yeni tedavilerden biri olan Nalmafen Consta hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, “Nalmefen aslında bilinen etken bir husus. Geçmiş yıllarda sıklıkla alkol ve eroin bağımlılığı tedavilerinde kullanılan bir etken husus. Nalmefen Consta iğne tedavisi bilhassa eroin ve kodein bağımlılığı ile oksikodon denilen ağrı kesici bağımlılığında kullanılıyor.” dedi.
Bu tedaviyi olan bağımlı bireylerin husus isteğinin önemli oranda azaldığını lisana getiren Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, bu şahısların tedavi sırasında uyuşturucu husus kullansa bile bu unsurlardan haz almadıklarını söyledi. Uzun vadeli iğne tedavisinde bağımlı kişinin her gün ilaç almak zorunda kalmadığını da lisana getiren Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, böylelikle 3 ayda bir bu aşının ya da iğnenin yapılmasıyla uyuşturucu husustan uzak kalmasının sağlandığını tabir etti.
Enjeksiyon detoks sonrası yapılıyor
Bağımlı kişinin bu tedaviyi alabilmesi için bedeninde rastgele bir unsurun bulunmaması gerektiğini de kaydeden Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, “Kişi husustan uzak kalacak bir sistem içerisinde olabilir ya da bir müddet hastanede yatışı sağlanarak ‘detoks’ dediğimiz müddette bedenden bütün hususlar atılır ondan sonra da Nalmefen Consta dediğimiz iğne tedavisi yapılarak tedavi başlatılmış olur.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, tedavinin tesirinin 3 ay sürdüğünü, iğne tedavisinin tekrarlanması gerektiğini de anlatarak, bunun kararını da hasta, hasta yakını ve tabibin ortak verdiğini söz etti. Enjeksiyon tedavisinde rastgele bir alerjik tepki yok ise bilinen bir yan tesir ortaya çıkmadığını da belirten Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, şöyle devam etti:
“Nalmefen tedavisiyle önemli bağımlılık yapan unsurlardan uzak durma mühleti artıyor, muvaffakiyet talihi epeyce yüksek. Bilimsel çalışmalarda başka implant, çip tedavilerine kıyasla tedavinin daha kolay yapılması, yakın takibinin daha kolay olması da tedavideki muvaffakiyet bahtını artırıyor. Bu tedavinin başlanmasıyla bir arada kesinlikle gerekli terapi ve ruhsal takviye de tedavi talihini artırıyor.”
Beyindeki süratli dopamin artışını engelliyor
Diğer enjeksiyon tedavisi olan Vanokserin Consta hakkında da bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, bu tedavinin de kokain bağımlılığında değerli bir tedavi imkanı olarak görüldüğünü söyledi.
Kokain bağımlılığının yanı sıra metamfetamin bağımlılığında da Vanokserin Consta’nın tedavide değerli bir yeri bulunduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, bu tedavide de kişinin unsur kullanımıyla önemli bir dopamin artışı ortaya çıktığını, Vanokserin Consta ile beyindeki süratli dopamin artışının engellendiğini ve bu unsurların kullanılma isteğinin azaldığını, kullanılsa da haz alınmadığını böylelikle unsurdan uzak kalınmasının sağlandığını anlattı. Bu tedavinin de 3 aylık dönemlerde yapıldığını söz eden Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, Vanokserin tedavisinde de kişinin bedeninde rastgele bir husus bulunmaması gerektiğini ve tekrar ‘detoks’ sürecinden sonra uygun görülen hastalarda 3 aylık Vanokserin Consta uygulandığı bilgisini verdi.
3 aylık tedavinin akabinde ikinci defa, muhtaçlık halinde üçüncü defa bu iğnenin tekrarlanmasının tedavi muvaffakiyetini artırdığını da kaydeden Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, “Nalmefen Consta’daki üzere uygulama esnasında iğne bölgesinde 1-2 saatlik bir ağrı olabiliyor, biz danışanlarımıza bu ağrı oluşmaması için ağrı kesici veriyoruz, onun dışında bir yan tesir ortaya çıkmıyor.” dedi.
“Uzun tesirli iğne tedavileri elimizdeki son çareler”
Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, farklı husus kullanımında da uygun olan tedavi metodu seçilerek uzun tesirli iğne tedavilerinin kullanıldığını lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Uzun tesirli iğne tedavileri aslında elimizdeki son devalar. Uygun hastalarımızda şayet hastamızın motivasyonu da yüksekse, tedavi sürecinde ilaç alma konusunda zorlanıyorsa, her gün ilaçlarını takip etmek ile ilgili düşünce yaşıyorsa, uzun tesirli iğne tedavileri çok yardımcı oluyor. Hiçbir vakit iğne tedavilerini son seçenek olarak düşünmemek lazım. Uygun hastalarda gerekirse erken vakitte iğne tedavilerine başlanabilir, buna kesinlikle hasta, hasta yakını ve hekim birlikte karar veriyor.”
Her iki tedavinin de bilinen değerli bir kronik hastalığı olmayan, önemli bir karaciğer yetmezliği bulunmayan tüm hastalarda erkek-kadın uygulanabildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Alptekin Çetin, “Bu tedavilerin kullanılmasıyla birlikte tedavide muvaffakiyet talihinin çok yükseldiği, kişinin pak kaldığı, hususlardan uzak kaldığı dönemin önemli manada arttığı ve tedavi motivasyonunun önemli manada yükseldiği kanıtlandı.” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
