İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, 16 bin hektarlık doğal alanı tehdit eden Çeşme Turizm Projesi’nden vazgeçilmesi davetinde bulundu. Çeşme’de 11 turizm bölgesi olduğunu ve bunların kapasitesinin yüzde 15’ler civarında bile olmadığını belirten Lider Tunç Soyer, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a seslendi. Soyer, “İzmir’in çok öncelikli projelerinden biri Kemeraltı UNESCO Projesi. Gelin bütün kaynaklarımızı bunun için seferber edelim. Buradan diyalog daveti yapıyorum. Kanal İstanbul Projesi’nin İzmir versiyonu olan Çeşme Turizm Projesi’nden vazgeçiniz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Çeşme Turizm Alanı Genişletme ve doğal sit kararının iptali davalarındaki gelişmeler hakkında düzenlenen basın toplantısına katıldı. İzmir Mimarlık Merkezi’nde yapılan toplantıya Lider Soyer’in yanı sıra Çeşme Belediye Lideri Ekrem Oran, İzmir Mimarlar Odası Lideri İlker Kahraman, İzmir Barosu Lideri Sefa Yılmaz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin, Ege Etraf ve Kültür Platformu üyeleri, avukatlar ve yurttaşlar katıldı.
Soyer: “İzmir’in haklarını koruyacaklarına bütün kalbimizle inanıyoruz”
Toplantıda yaşanan son tüzel gelişmeler üzerine konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “Olayın iki tüzel münasebeti var. Bir tanesi Çeşme Turizm Bölgesi ile ilgili projenin devamıyla alakalı alınmış bir karar. Bir de SİT bölgeleriyle ilgili alınmış olan karar. Birbiriyle çelişen iki karar var. Bundan sonrası için hukuk gereğini yapacaktır kesinlikle diye düşünüyoruz. Baromuza, avukatlarımıza güveniyoruz. İzmir’in, İzmirlinin haklarını koruyacaklarına, İzmir’in geleceğini koruyacaklarına bütün kalbimizle inanıyoruz” dedi.
Diyalog çağrısı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a davette bulunan Lider Tunç Soyer, “Diyalog daveti, bir işbirliği daveti yapmak istiyorum. Bu proje birçok çevreler tarafından farklı isimlerle anlatıldı lakin kelamın sonunda bu projeyi İzmirli istemiyor, İzmir’in şuraları istemiyor. İzmirli meslek odaları istemiyor, İzmir’de kimse istemiyor. Birçok münasebeti var. Bir adedini de ben söylemek istiyorum. Çeşme’de 11 turizm bölgesi var. Bunların kapasitesi yüzde 15’ler civarında değil. Büyük muhtaçlık var da onun gereğini yerine getirecek tablodan ötürü bu projeyi yapıyoruz denecek bir durum yok. 16 bin hektarlık dev bir alanın turizm bölgesi ilan edilmesinin yaratacağı tahribatın ne olacağını hepimiz çok güzel biliyoruz. Benim Sayın Bakanımızdan ve bakanlık bürokrasisinden isteğim şudur: Gelin; İzmir’in çok öncelikli projeleri var, gayeleri var. Kemeraltı UNESCO Projesi var. Bütün kaynaklarımızı seferber edelim. Kemeraltı’nı, dünyanın en hoş açık hava alışveriş merkezlerinden biri haline getirebiliriz. Kemeraltı’nı Sokak Sağlıklaştırma Projesiyle, altyapısıyla, aydınlatmasıyla, turistik tesisleriyle her şeyiyle bir arada 24 saat yaşayacak bir yer haline getirebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızla iş birliği yapmaya hazırız. Buradan diyalog daveti yapmış oluyorum. Çeşme Projesi üzere, ismine biz aslında İstanbul Kanal projesinin İzmir versiyonu diyoruz. Bundan vazgeçiniz Sayın Bakan ve bakanlığımızın çok pahalı bürokratları” dedi.
Yılmaz, “Hukuksuzluklar bitmiyor”
Konuşmasında Dünya Etraf Günü olduğunu hatırlatan İzmir Barosu Lideri Sefa Yılmaz, “24 Mayıs günü davanın reddine ait kararı taraflara bildiri ettiler. Gün geçmiyor ki hukuksuzluklar bitmesin. Her güne başladığımızda sanki bugün nasıl bir hukuksuzlukla karşılaşacağız diye merak içindeyiz. Cuma günü İzmir Barosu önünde açıklama yapmak isteyen sivil toplum kuruluşlarına yöneltilen şiddet İzmir Barosu’na da yöneltildi” dedi. Yılmaz sonrasında ortak bir açıklama metni okudu. Metinde “Ülkemizde, bu kadar büyük bir alan için yürütülen süreçlerin, mahkeme kararları ve uzman raporları doğrultusunda, sorumluluk içinde hareket ederek, büyük ölçüde kamu ziyanının oluşmasına neden olunmaması için durdurulması gerekmektedir. 2577 Sayılı Yasanın 50/5.maddesine nazaran; Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Şuraları (DİDDK) kararlarına uyulması zaruridir. Yasanın bu amir kararı yeterince ve yürütmeyi durdurma kararını değiştirecek nitelikte maddi ve türel değişiklik olmadığından Danıştay 6. Dairesi kararının DİDDK tarafından bozulacağı muhakkaktır. DİDDK’nin yürütmeyi durdurma kararı, Danıştay 6.Dairesi’nin davanın reddi kararı ile ortadan kalkmıştır. Bunun fırsat olarak görülüp, Yarımada’da telafisi olanaksız ziyanlara yol açacak oldubittiler yaratılmamalı, temyiz müracaatımız hakkında karar verilene kadar yeni süreç ve hareket yapılmamalıdır. Ülkemiz, İzmir, Çeşme ve Urla halkına, basına, kurumlara, devletin ilgili ünitelerine, hürmet ile duyururuz” sözlerine yer verildi.
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Müdafaa ve Gelişim Bölgesi hudutlarının yine belirlenmesine yönelik yürütmeyi durdurma için açılan dava Danıştay 6. Dairesi tarafından iptal edilmişti. SİT değişikliğinin iptali için açılan davada da İzmir 2. Yönetim Mahkemesi uzman kararları doğrultusunda bölgenin bir kısmında SİT derecesinin düşürülmesi için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Başka kısmı ile ilgili de yürütmeyi durdurma kararını reddetti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
