Sosyal medyanın çok kullanımı sonucunda internet bağımlılığı ortaya çıkabildiğini belirten uzmanlar, buna bağlı olarak aile ilgileri, günlük hayat aktiviteleri ve toplumsal münasebetlerin de olumsuz olarak etkilendiği ikazında bulunuyor. Gençlerin toplumsal medya platformlarında fotoğraf filtreleri kullanmalarındaki asıl gayenin kendilerini diğerlerine karşı beğendirmeye çalışma, takdir ve övgü toplama olduğunu anlatan Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Çünkü toplumsal medyada sıklıkla görülen durumlardan biri hoşluk algısı ve zayıf bir bedene sahip olmanın ülkü olduğudur. Bu nedenlerden ötürü fotoğraflarını paylaşırken vücutlarında sevmedikleri ve kusur buldukları durumları filtreyle düzelterek paylaşımda bulunurlar.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, toplumsal medyanın gençlerin duygusal ve ruhsal sıhhati üzerindeki tesirlerini kıymetlendirdi.
Sosyal medyanın çok kullanımı toplumsal bağlantıları de olumsuz olarak etkiliyor
Sosyal medya ve yanlış kullanımının gençlerin ruhsal sıhhati üzerinde birçok olumsuz tesiri bulunduğunu lisana getiren Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Özellikle gençlerin karakter gelişimi ve benlik hürmetini etkilemekte olup yalnızlık, sevilmeme, telaş ve ömür memnuniyeti üzerinde aksiliklere yol açabiliyor. Ayrıyeten toplumsal medyanın çok kullanımı sonucunda internet bağımlılığı ortaya çıkabiliyor, buna bağlı olarak aile bağlantıları, günlük ömür aktiviteleri ve toplumsal alakaları de olumsuz olarak etkiliyor.” dedi.
Gençler vücutlarında kusur buldukları durumları filtreyle düzelterek paylaşıyor
Gençlerin toplumsal medya platformlarında fotoğraf filtreleri kullanmalarındaki asıl maksadın kendilerini diğerlerine karşı beğendirmeye çalışma, takdir ve övgü toplama durumlarına çok ehemmiyet vermelerinden kaynaklandığını anlatan Konuk, “Çünkü toplumsal medyada sıklıkla görülen durumlardan biri hoşluk algısı ve zayıf bir bedene sahip olmanın ülkü olduğudur. Bu nedenlerden ötürü fotoğraflarını paylaşırken vücutlarında sevmedikleri ve kusur buldukları durumları filtreyle düzelterek paylaşımda bulunurlar. Bu sayede kendilerini farklı biri olarak tanıtmaya ve bunun memnunluk, muvaffakiyet, onay getirdiğini düşünerek hoş, zayıf ve cazip görünmeye çabalarlar.” biçiminde tabir etti.
Gençlerde yeme bozukluklarını da tetikliyor
Aktarılan bu ülküler karşısında gençlerin kendilerini diğerleriyle kıyasladığını tabir eden Konuk, gençlerin bu biçimde karşılaştırma yaparak olumsuz bir vücut algısına sahip olduklarını, buna bağlı olarak gelişen memnuniyetsizlik ile çeşitli tasa ve depresif belirtiler yaşayabildiklerini hatta ülkü olana ulaşma emeliyle vücut üzerinde daha fazla çabalayan gençlerde yeme bozukluklarının da sıklıkla görülebildiğini kaydetti.
Sanal arkadaşlıklar kurup konuşarak değil yazışarak bağlantı sağlıyorlar
Yapılan birçok araştırmanın toplumsal medyanın toplumsal bağlantılar üzerinde olumsuz tesirlerinin olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Konuk, “Gençler vakitlerinin büyük bir kısmını toplumsal medyada geçirerek, sanal arkadaşlıklar kurar ve konuşarak değil yazışarak bağlantı sağlarlar. Gerçek hayatta söz bulamayan hislerini, fikirlerini toplumsal medya aracılığıyla daha rahat bir biçimde kendilerini göstermeden tabir ederler. Bu durum onları gündelik hayatlarındaki arkadaş ortamından ve toplumsal etrafından uzaklaşmaya iter ve bağlarının zayıflamasına neden olarak toplumsal bağlantılardan geri çekilmeyi tetikleyebilir.” dedi.
Siber zorbalığa da maruz kalabiliyorlar
Aynı vakitte toplumsal medyanın özgür bir ortam olması nedeniyle gençlerin tanımadığı şahıslarla bağlantı ve alaka kurarak siber zorbalığa maruz kalabildiklerini de vurgulayan Konuk, “Kolay bir formda kişilik haklarına saldırılabilir, müsaadesiz paylaşımlar, iftira, şantaj, taciz, tehdit, alay etme, küçük düşürme üzere durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Bunların sonucunda siber zorbalık davranışlar gençlerin depresyon, içe çekilme, korku ve çeşitli travmatik yaşantılar yaşamasına sebep olabilir.” biçiminde konuştu.
Gerçek hayatın ve yaşantıların önüne geçiyorsa bağımlılığa dönüşüyor
Sosyal medyanın süratli biçimde yaygınlaşması ve kolay ulaşılabilir olmasının gençlerin vakitlerinin büyük çoğunluğunu sanal ortamda geçirmesine neden olduğunu anlatan Konuk, şöyle devam etti:
“Benzer formda toplumsal medyanın bağımsız ve etraftan kontrolün çok daha az olma özelliği, faal bir ortam oluşturması, toplumsallaşmayı ve kendini rahat biçimde söz etmeyi sağlaması, bir kümeye ilişkin hissetmesine alan tanıması üzere özellikler nedeniyle de gençler tarafından sıklıkla kullanılıyor ve günlük ömürlerinin merkezi haline geliyor.
Sosyal medyanın sıklıkla denetim edilmesi odaklanmayı engelliyor
Eğer toplumsal medya gerçek hayatın ve yaşantıların önüne geçiyorsa, daima olarak toplumsal medyayı denetim etme ve bir şeyler paylaşma gereksinimi duyuluyorsa, günlük ömür aktivitelerini yapmayı engelliyor yahut kısıtlıyorsa, gerçek hayattaki arkadaşlıkların yerini sanal arkadaşlıklar alıyorsa bağımlılığa dönüşebiliyor. Bu çok kullanım onların hem benlik algılarını etkilerken hem de günlük ömür aktivitelerini kesintiye uğratıyor. Birebir vakitte çok kullanım gençlerin vakit idaresini bozarken toplumsal medyanın sıklıkla denetim edilmesi dikkat dağıtıcı bir öge olarak odaklanmayı engelliyor ve akademik muvaffakiyetin da düşmesine neden olabiliyor.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
