Türkiye’nin eşsiz kültürel mirasının, seçkin ve kıymetli bir kesimi olan Sille’nin ele alındığı 2.Uluslararası Sille Sempozyumu 3. gün etkinliklerinin de tamamlanmasıyla son buldu.
Tarihi zenginliklerin gelecek jenerasyonlara miras bırakılması maksadıyla gerçekleştirilen sempozyum hayli ağır bir ilgi gördü.
Selçuklu Belediyesi ile Necmettin Erbakan Üniversitesi öncülüğünde, Silleyi Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği, Kapadokya Araştırma Merkezi, Yunanistan Sille Derneği, Küçük Asya Araştırmaları Merkezi işbirliğinde gerçekleştirilen 2. Memleketler arası Sille Sempozyumu sona erdi.
Anadolu’nun kıymetli tarihi ve kültürel miraslarından olan, tarih boyunca birçok medeniyete konut sahipliği yapan Sille’nin tüm istikametlerinin alanında uzman isimler tarafından geniş bir yelpazede ele alınacağı II. Memleketler arası Sille Sempozyumu ve Konya ve Sille Hazineleri Sergisi’nin de yer aldığı sempozyum üçüncü gününde iştirakçilerin, Çatalhöyük, Payitaht Müzesi, Mevlana Müzesi, ve Sille’ye gerçekleştirdiği ziyaretlerle tamamlandı.
Selçuklu Kongre Merkezi’nin konut sahipliği yaptığı 10 oturumda gerçekleşen sempozyumda Türk ve Yunan 50 konuşmacı Sille’nin geçmişten bugüne olan tarihi seyahatini anlatarak tarihe not düştü. Sempozyumda sunulan bildiriler Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki cilt halinde kitaplaştırılarak kalıcı bir müracaat kaynağı oluşturacak.
Başkan Pekyatırmacı: “Sille’nin kadim kültürü için çalışmalarımızı birebir itinayla sürdüreceğiz”
Sille’nin kadim mirasını koruyup gelecek jenerasyonlara aktarılması ismine var olan çalışmalara yenilerini ekleyerek bu alanda çalışmaları sürdüreceklerini söz eden Selçuklu Belediye Lideri Ahmet Pekyatırmacı: “ Sille için yürüttüğümüz faaliyetlerde üniversitelerimiz ve öteki kurumlarımızla çeşitli alanlarda iş birliğimizi sürdürüyoruz. Milletlerarası Sille Sempozyumumuz da bu iş birliklerimizden bir tanesi ve Sille’ye çok kıymet veriyoruz, Sille’nin tüm taraflarıyla ele alınması hakikaten çok kıymetli. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz 2. Memleketler arası Sille Sempozyumu’nda da coğrafyası, tarihi, gelenekleri ve günümüze ulaşan yapıtları ile Sille çok geniş bir perspektifte incelendi. 2. Milletlerarası Sille Sempozyumu ile Konya ve Sille Hazineleri Sergisi’ni Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği, Kapadokya Araştırma Merkezi, Yunanistan Sille Derneği ve Küçük Asya Araştırmaları Merkezi ile birlikte gerçekleştirdik. 10 oturum halinde yapılan ve 27 Ocak Cumartesi günü son bulan sempozyumda yerli ve yabancı olmak üzere 49 bilim adamı tarafından bildiriler sunuldu. Bu bildiriler daha sonra Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki cilt halinde kitaplaştırılarak kaynak eser olarak yayın hayatımıza kazandırılacak. Sempozyumda öncelikle Sille’de günümüze kadar ulaşan tüm eserler coğrafik ve tarihi özellikleri dikkate alınarak özel başlıklarda incelenecek. Sille’nin imar ve muhafaza planından gelenek ve göreneklerine, ömür biçiminden giysi kültürüne kadar her şey bu sempozyumda ele alındı. Tekrar Türkçe, Yunanca ve İngilizce olmak üzere üç farklı lisanda açıklamaların bulunduğu ve birinci defa bilim dünyasına sunulacak olan yapıtların de yer aldığı “Konya ve Sille Hazineleri Sergisi” de ziyarete sunuldu. Standımız Kapadokya Araştırma Merkezi Müzesi’nde Konya ve Sille ile ilgili 110 eser, 50’ye yakın harita, fotoğraf ve evrak ile Atina Ulusal Kütüphanesinde tespit edilen 14 Osmanlı Fermanı’nın incelemeleri ve fotoğraflamaları sonrası 30 adet 3 boyutlu modellemeyle birlikte 116 örneği barındırıyordu. Standımızın yıl içerisinde yurt içi ve yurt dışında tekrarlanması için ise hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz 2. Milletlerarası Sille Sempozyumu’nun Türk Yunan dostluğuna da katkı sağlayacağını düşünüyorum. Tarihi mirasımızın tanıtılması ve gelecek jenerasyonlara aktarılması maksadı ile bu çalışmalarda yer alan Sille Kalkındırma ve Tanıştırma Derneği Lider Vekili Hikmet Yanartaş’a, Küçük Asya Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Stavros Anestidis’e, Kavala Kapadokya Araştırma Merkezi Lideri Kaplanis Iosifidis’e, Kavala Belediye Lider Vekili Apostolos Moumtzakis’e, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ahmet Çaycı’ya, Dr. İlker Mete Mimiroğlu’na ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu’ya teşekkür ediyorum” formunda konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
